HABER MERKEZİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mülkiyetinde bulunan Gezi Parkı’nın Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’na devredilmesine ilişkin tartışmalar sürüyor. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, konuyu Meclis gündemine taşıdı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Torun, parkın hangi ihtiyaç sonucu belediyeden alındığını sordu.

AKP’nin rövanş alma amaçlı kararlara imza attığını ve Gezi Parkı’nda kabul edilemeyecek hesapların bulunduğunu belirten Torun, “İBB Taksim Meydanı Projesi’ne başlama aşamasındayken bu kararın alınmış olması siyasi mi yoksa tesadüf mü?” sorusunu da yöneltti.

2008 tarihli yasa gerekçe gösterilerek yapılan devir işleminin eğer hukuki ise neden 13 yıldır yapılmadığını da soran Torun, önergesinde ayrıca şu sorulara yanıt istedi: “İBB’nin CHP yönetimine geçmesi bu kararda etkili olmuş mudur? Bakanlığınız, merkezi yönetimin kazanamadığı belediyelerden intikam alma hevesine alet mi edilmiştir? Devir işleminin iptali için yargı süreci devam ederken ya da sonrasında Gezi Parkı’nda herhangi bir inşaat ya da düzenleme çalışması planlanmakta mıdır?”

KARAR SİYASİ DEĞİLMİŞ

Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ise devir işlemine yönelik tepkiler üzerine düzenlediği basın toplantısında, parkın devredildiği Sultan Beyazıt Han-ı Veli Hazretleri Vakfı’nın var olduğunu söyledi. Ersoy, “Bu vakıf yok diye bir şey yok. 1500’lü yıllarda kurulmuş 600 yıllık bir mazbut vakıftır. Biz bu vakıf gibi Cumhuriyet öncesinde kurulan ve yöneticileri hayatta olmayan 59 bin mazbut vakfı yönetiyoruz ve günümüzde yaşatıyoruz” dedi.

Aldıkları kararın siyasi ya da ideolojik olmadığını da iddia eden Ersoy, “Burası Sultan Beyazıt Hanı Veli Vakfı’na ait bir yer. 3. Selim tarafından kiralanıyor, sonra üzerine eserler yapılıyor. Arkadaşların siyasi hareket ettiklerini bildiğim için onların siyasi cevabını siyasiler verecektir. Ben bürokratım” ifadelerini kullandı.

‘TRAJİKOMİK’ DEMİŞTİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki gün yaptığı açıklamada Gezi Parkı’nın Sultan Beyazıt Hanı Veli Vakfı’na devredilmesini “trajikomik bir karar” olarak nitelemiş, şunları söylemişti: “2008’de çıkarılan Vakıflar Kanunu’nun 30’uncu maddesine dayanılarak yapılmış bir hamle. Ama o kanunda ‘vakıf eliyle yapılan’ diye tarifleniyor. Geçmişte vakıf eliyle yapılan, eğer bugün kamunun herhangi bir kurumunda mülkiyet olarak duruyorsa, bunun Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri, diye tanımlanmış kanun. Bunun Gezi Parkı ile uyan hiçbir tarafı yok. Gezi Parkı, kültür varlığı değil. Kanun ise kültür varlıklarıyla ilgili. Gezi Parkı’nda 100 sene önce bir Topçu Kışlası yapılmış ama o da Selim zamanında yapılmış. Yani, okudukça insanın gülesi geliyor. Böyle uydurma, mesnetsiz kararla İstanbul halkına ait güzel bir parkın, akşamdan sabaha bir kararla, bir yazıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilmesi, İstanbulluya karşı hiçbir kural dinlemeksizin kendi bildiğini yapmaya çalışan bir aklın sonucu.” İmamoğlu, mülkiyet davası açacaklarını da duyurmuştu.